Coğrafi Veriler |
SIRBİSTAN |
||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
Yugoslavya, 1.Dünya Savaşı sonunda Balkanlarda kurulan ve federe yönetime dayanan büyük bir Balkan devletiydi. 1918 yılında kurulan Sırp, Hırvat ve Slovenler'den kurulan krallığın adı, 1929 yılında Yugoslavya Krallığı olarak değiştirildi. 1941 yılında Hitler'in ordusu tarafından işgal edilene kadar "Güney Slavları'nın Ülkesi" anlamına gelen bu isimle kaldı. 2. Dünya Savaşı'nın ardından 1945 yılında Demokratik Yugoslavya Federasyonu kuruldu. Ülkenin ismi 1946 yılında Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti oldu. 7 Nisan 1963'de alınan kararla ise ülkenin ismi Sosyalist Federal Yugoslavya Cumhuriyeti oldu. Bu isim 1992 yılında Federasyona bağlı 6 devletten 4'ünün ayrılmasına kadar sürdü. 1992'de Slovenya, Hırvatistan, Makedonya Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Yugoslavya'dan ayrıldı. 1992 yılında Sırbistan (Voyvodina ve Kosova'yı da içeren bölgeyi de içererek) ve Karadağ, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti adlı bir devlet kurdu. 2001 yılında ise Yugoslavya adı kaldırıldı ve ülkenin resmi ismi, 4 Şubat 2003'de Sırbistan-Karadağ olarak değiştirildi. Ancak Karadağ, 21 Mayıs 2006 Pazar günü yapılan referandumda çıkan %55.5’lik evet oyu ile bağımsız olma kararı aldı. 3 Haziran 2006 tarihinde, her iki ülke parlamentosunun birliğin sona ermesini onaylaması ile Karadağ bağımsızlığını ilan etti. Düzensiz bir ağır sanayi dağılımına sahip diğer eski Doğu Avrupa ülkelerinin aksine Sırbistan sosyalizm döneminden çok çeşitli bir endüstriyel yapı devralmıştır. Ülke parçalanmadan önce kimya, tekstil, otomobil üretimi, mobilya ve gıda işleme sektörlerinde çok başarılıydı. Ancak, Yugoslavya’nın parçalanması ardından NATO’nun saldırısı ve ambargolar Sırbistan’ın gücünün tırpanlanmasında çok önemli rol oynadı. Hatta kimi dönemler dünyadan yalıtıldı. Ambargonun kaldırılması sonrasında, Sırbistan ekonomisinin rotasına sokulması çabaları sürmektedir. 2006 yılında GSYİH’ın % 6’nın üzerinde yükselme göstermesi önemlidir. Tarım sektöründe %4 oranında küçülme olmasına karşın, 2006 yılı içerisinde Sırp ekonomisi olumlu sinyaller verdi. Başbakan Kostuniça ilk mesajlarında, yeni hükümetin AB yönünde reformlar konusunda ısrarlı olduğunu ortaya koydu ve koalisyon hükümetinin üzerinde uzlaştığı beş temel prensibi şu şekilde sıraladı: Avrupa’ya entegrasyon sürecine hız vermek, BM Savaş Suçları Mahkemesi ile işbirliğini ilerletmek, Kosova’yı Sırbistan’ın bir parçası olarak muhafaza etmek, organize suçlar ve yolsuzluğa set çekmek, ekonomik ve sosyal koşulları iyileştirmek. Hükümetin saydığı öncelikler arasında BM Savaş Suçları Mahkemesi ile yapılacak işbirliği, AB’ye entegrasyon sürecinde büyük önem taşıyor. Hatırlanacağı üzere, Mahkeme ile yeterli işbirliği yapılmadığını öne süren AB, Sırbistan ile yürüttüğü İstikrar ve Ortaklık Programı’nı dondurduğunu açıklamıştı. Yeni hükümet tarafından yapılan açıklamalarda, AB’ye entegrasyon ve savaş zanlılarının yakalanması konusunda büyük adımlar atılacağı; ancak Kosova’nın bağımsızlığı konusunda taviz verilmeyeceği vurgulanıyor. AB cephesinden yeni hükümete tepkiler olumlu oldu. Mayıs ayındaki referandum sonrası IMF, Sırbistan ve Karadağ için ayrı politikalar belirlemiş ve bu ayrılma sürecini meşru olarak görmüştür. Şubat 2006’da imzalanan üç yılı kapsayan anlaşmayla beraber IMF’nin Sırbistan hakkındaki makroekonomik kaygıları artmış ve yüksek işsizlik, bütçe açığı ve çift haneli enflasyona karşı politikalar belirlenmiştir. Haziranda enflasyon oranlarında bir düşüş görülse de ekonomi içerisindeki tekelci zihniyetin fiyat artışlarına neden olduğuna değinilmiştir. IMF’nin hükümetten bir diğer talebi ise işlenmiş petrol üzerindeki ithalat yasağının kaldırılmasıdır ve bu ürünler üzerindeki vergi yükünün arttırılmasıyla önemli bir petrol şirketi olan Naftna Industrija Srbije(NIS)’nin korunmasının sağlanmasıdır. Ayrıca hükümetin IMF’yle yeni bir anlaşma zemini sağlamak için bir çalışmasının olmadığı görülmektedir. IMF ile Sırp hükümeti arasında NIS’ın özelleştirme süreci nedeniyle anlaşmazlıklar göze çarpmaktadır. Öte yandan Sırp Ulusal Bankası da dış borçlanmanın önüne geçmek istemekte ve enflasyonun aşağı seviyelere çekilmesini hedeflemektedir. Hükümetin yeni ekonomi politikaları şu noktalar üzerinde yoğunlaşacaktır:
DIŞ TİCARET 2005 yılında 4.5 milyar dolarlık ihracat yapan Sırbistan, ihracat miktarını bir yıl içerisinde %40 oranında artırarak 2006 yılında 6.4 milyar dolara çıkarmıştır. 2005 yılında 10.5 milyar dolarlık ithalat yapan Sırbistan, 2006 yılında ithalat miktarını da %30 oranında artırarak 13 milyar dolara yükseltmiştir. 2005 yılında dış ticaret açığı 6 milyar dolar iken, bu miktarın 2006 yılında yaklaşık 6.8 milyar dolara yükseldiği görülmektedir. İKİLİ İLİŞKİLER Sırbistan’a 2005 yılında 211 milyon dolarlık ihracat yapılırken 50 milyon dolarlık ithalat yapıldı. Ekonomik-ticari ilişkilerimiz 2005 yılında 160 milyon dolarlık fazlalık nedeniyle Türkiye lehine gelişmiştir. 2006 yılında ise 256 milyon dolarlık ihracatımıza karşılık 39 milyon dolarlık ithalatımız sözkonusu olmuştur. Bundan dolayı, 2006 yılında ekonomik-ticari ilişkiler yine Türkiye lehine olup 217 milyon dolarlık fazlalık sözkonusudur. Sırbistan’ın 2006 yılı toplam ihracatında %2’lik yeri bulunan Türkiye, Sırbistan’ın ithalatında da hemen aynı orana sahiptir. Dolayısıyla, Sırbistan ile kurulan karşılıklı ekonomik-ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusu Ülkemiz açısından önem taşımaktadır. Sırbistan’ın ihracat yaptığı ülkeler: İtalya, Bosna-Hersek Cum., Almanya, Makedonya, İsviçre, Rusya, Macaristan, Yunanistan, Fransa, Slovenya |